Erol Buyukburc, ilk Türk Pop Müziği vokalistlerinden
POPÜLER MÜZİKLER

1990'LARDAN GÜNÜMÜZE

Orhan Kahyaoğlu

1980’lerde Türk Pop müziği büyük bir yoğunluk yaşamasa da, kent kültürünün yerleşikleşmesi oranında bu müziğin ciddi bir devinim yaşadığı söylenebilir. Özellikle makam müziğinin pop içinde bir yer oluşturması, ilginin yoğunlaşmasını da sağlamış, Sezen Aksu, Nilüfer, Kayahan gibi isimler- başta Aksu,- piyasada büyük satışlara ulaşmıştı. Biz bu siteye parçalarını almasak da, 90’larda büyük isim yapacak Hakan Peker, Fatih Kısaparmak gibi şarkıcılar bu on yılın sonunda isim olmaya başlamışlardır. Sezen Aksu’nun sonra bir okul’a dönüşecek vokalistleri 90’larda birer yıldız olacak, bunlardan ilki olan Aşkın Nur Yengi ilk çıkışını 1989’da yapacaktı. Ama, önemli olan başta söylediğimiz üzere 1990’larla birlikte büyük bir pop patlamasının gerçekleşmesiydi. Teknik olanaklar imkanları arttıracak; ardarda birçok genç şarkıcı devreye girecek ama bir çoğu da silinip gidecekti. Önemle vurgulanması gereken, başta ayrıntılı değindiğimiz üzere son on beş yıl pop’un tam anlamıyla, Türkiye popüler müziğinin adım adım temel müzikal çizgisine dönüşmesi, tüm müzik türlerinin pop sounduna eklemlenmesiydi. Tüketim kültürü bu on yılda somut bir yaşama biçimine dönüşünce, pop toplumun geniş kesimlerinin davranışlarına, ruh hallerine taşınacak ve bir davranış tarzı olacaktı. Bu yeni tempo, beraberinde bir aynılaşmayı da getirdiğinden özgün ve kalıcı örneklere rastlamak, şarkıcılara kalıcılığı konusunda somut bir şeyler söylemek son derece zor olacaktı. İşte biz de bu yüzden tüketim temposu içinde kalıcı olmaya hak kazanan ancak birkaç ismin şarkısını almayı uygun bulduk. Belki sonraki on yıllar bu isimlerin sayısı daha bir çoğalır ve listemiz genişler. Pop, gerçek tanımını bulduğu noktada, çabucak tüketilir olduğundandır böyle sınırlı bir seçim yapmamız. Yoksa, tabii ki anılmaya değer daha birçok şarkıcı var ve olacak.

Gelelim son onbeş yıldan seçtiğimiz on şarkıcıya. Bunlardan ilk örnek olarak, Yonca Evcimik’in “Abone” şarkısını listeye aldık. Bir tür tekno-pop tavrını simgeleyen Evcimik müziğinde “dans” ve yeni tüketim ritmi çok iyi gözlemlenebiliyor. Milyonları- çocuklar dahil- peşinden götüren “Abone” şarkısı ve içinde bulunduğu albüm ilk defa 2,5 milyon satışa ulaşılacaktı. Kentin ritmik hayat temposunu simgeledi bu şarkı. Sezen Aksu’nun elinden tutup ortaya çıkardığı ettiği Sertap Erener, bize sorarsanız, pop tarihimizin en önemli seslerinden. Ve seçtiğimiz parçasının adı “Kumsalda”. Tarkan, bu dönem ortay çıkan en büyük mega-star bilindiği üzere. Yorum yetisi ve besteci kimliğiyle kalıcı olmayı şimdiden başarmış olan Tarkan, 1990’ların ortasında hem küçük çocukların, hem de anneannelerin yıldızı olmuştu. Biz de onun “ A Acayipsin” hitini elli parçalık listemizin içine koyduk. 1995’de tek bir klibiyle patlayan Mirkelam’da geçen zaman içinde özgün müzikal tavrını sürdürmeyi başarıyor. Onun da bu meşhur kilpte yankılar uyandıran “Her Gece” şarkısını listemize aldık. Yıldız Tilbe, bu zaman diliminin, geniş kesimleri etkileyen özgün bir sesi ve şarkı yazarı. Özellikle son üçdört yıl gerçek bir pop yıldızıydı. Ama, bu seriye onun 1994’te ilk albümüne adını veren hiti “Delikanlım”ı koymayı uygun bulduk.

1990’lardan günümüze akan pop yolculuğunun en önemli, yaratıcı figürlerinden biri de Nazan Öncel’di. Yazdığı şarkılar ve yorum yetisiyle, yazdığı sözlerdeki özgünlük ve ironiyle Öncel’i mutlak bu listeye almak gerekirdi. Biz de şarkıcının son dönem sevilen parçalarından “Hay Hay”ı listemize aldık.

1990’larda, pop-rock ekseni içinde, ciddi bir dinleyici kitlesine ulaşan Teoman ve Haluk Levent’in de bu listeye birer parçasını koymayı uygun bulduk. Teoman’ın “Babamın Öldüğü Yaştayım” ve Haluk Levent’in “Akdeniz Akşamları” parçaları bu pop tarihi içinde bizce özel bir anlam taşıyor.

1980’lerin ikinci yarısında politik nosyonlarıyla ilgi toplayan, bu tavırlarını 1990’larda da sürdüren iki ismin tüm politik seçimlerine rağmen, kent hayatının geniş kesimlerini de etkilediği söylenebilir. Bu isimlerden ilki Ahmet Kaya. Yaşadığı baskılarla yurt dışına gitmek zorunda kalıp, Fransa’da ölen Kaya’dan seçtiğimiz parça “Yakamoz”. Diğer yandan bu listeye almak istediğimiz Grup Yorum, son derece radikal bir politik tavrı simgelese de, politik-pop diyebileceğimiz şarkıları, politik olmayanlarca da sevilmişti. Bu grubun geniş kesimlerce dinlenen “Dağlara Gel” şarkısını bu listenin içine aldık.

Bu site için seçtiğimiz elli şarkı, tabii ki Türk pop müziğinin kusursuz bir özeti değil. Bu seçimlerde kişisel kriterler tabii ki belirleyici oldu. Ama, özellikle ilk on yılların antikalaşmış tüm şarkılarını bu listeye aldığımızı düşünüyoruz. Sorun daha çok, son onbeş yılın seçiminde oldu. Sonuçta biz bu listenin anacağımız son şarkıcı ve şarkısı olarak da İlhan Şeşen’in “Ellerimde Çiçekler”i uygun bulduk. 1980’lerde Grup Gündoğarken’le sivrilen Şeşen, son on yılın belki en önemli pop yıldızlarından. İki-üç yıl önceyse neredeyse mega-star’dı. Listenin anacağımız bu son şarkısının ardından söyleyeceğimiz son cümlelere geliyor sıra. Pop, azımsanacak, dışlanacak bir kültür ve müzik çizgisi değil. Onun da son cümlede bir estetik kriteri var. Tüketime direndikçe kalıcılaşır pop şarkılar. Seçtiğimiz elli örnek de, bize sorarsanız, üç ayda silinip giden parçalar olmadılar, olmayacaklarına inananlardanız. Ancak şunu da eklemek gerek ki, bu toplumun dinamiklerini, duyarlılıklarını anlamadan, izlenen politika ve ideolojik tavırlardan haberdar olmadan, yani bu toplumu içtenlikle anlamadan pop’un içine girmek, onu anlamak da zor. Ya da tam tersi. Müzikal açıdansa, sunulan liste ve parçaları, Türk pop müziğinin teknik ve müzikal serüvenini, olanaklarını ve müzik zihniyetini yansıttığı ölçüde olacak. Biz de listeyi böyle bir duyarlılık içinde oluşturduk.