SÖYLEŞİLER

İLTERİŞ SUN İLE SÖYLEŞİ

(10-10-2006)

Eğitiminize nerede, hangi branşta başladınız?

Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü

Kimlerle çalıştınız?

Mithat Fenmen, Tolga Çetiz, Metin Öğüt, Kamuran Gündemir. Daha sonra Kompozisyon bölümünde Muammer Sun ve İlhan Usmanbaş ile çalıştım.

Ne zaman beste yapmaya başladınız?

Beste yapmaya 13 yaşımda başladım.

Katıldığınız yarışmalar ve yurtdışı deneyimlerinizden söz eder misiniz?

MEB, ENKA Vakfı gibi kurumların Çocuk Şarkısı Yarışmalarına Katılmıştım.

Bir eğitimci olarak Türkiye′de çağdaş müziğin konumu hakkında neler söylemek istersiniz?

Bence Çağdaş Müzik Adı altında bir yığın kabiliyetsiz ve bir o kadar bilgisiz müzik yazma becerisi olamayan kişi Besteciyim diye geçiniyor. Ne yazık ki bunların bir çoğu da Konservatuarlarda öğretmen. Ülkemizin genelde Eğitim seviyesi çok düşük olduğu için bu tür müziği geliştirip yayacak kurumlarda yetersiz. Hem sayı olarak azlar hem de beceri olarak çok zayıflar. Başta Devletin bir eğitim ve Kültür programı olmalı. Bu aslında var ama yok etmeye yönelik. Baleden tut Tiyatroya Senfoni orkestralarından tut Operaların sahnelediği eserlerin düzeyine ve sahneleniş düzeyine bakıldığında, durum içler acısı. Bu durum da Türkiye’de Çağdaş Sanat vardır diyemiyorum.

Kendinizi en yakın hissettiğiniz ekol ve besteciler hangileri?

Türk bestecilerinden; Muammer Sun, U.Cemal Erkin, F. Tüzün, A.A. Saygun Yabancı bestecilerden; Prokofiev, Stravinsky, Bartok, Khacaturyan

Dünyadaki müzik hareketleri konusundaki düşünceleriniz?

Polonya ekolünden gelen eski ve yeni bir çok iyi besteci var. Kuzey ülkelerinde de çok özel tınılar yakalayan besteciler var. Ayrıca bunları seslendirecek düzeyde Orkestralar ve oda müziği gruplarıyla çalıcılarda var. Çağdaş müzik adına ülkemizden çok daha başarılı işler çıkaran ülke ekolleri var. Yani bütün bu söylediklerim Klasik anlamda müziğin üzerine yeni bir şeyler koyabilenlerdir. Biraz önce bahsettiğim gibi bizdeki %95 özenti olan besteciler gibi değiller.

Beste yaparken izlediğiniz yol, metod vs. hakkında neler bize neler söylemek istersiniz?

Genellikle ilahla şöyle bir armoni anlayışı ya da şöyle bir söylemim olsun diye düşünmem. O an içimden nasıl gelirse öyle yazmaya çalışırım. Tabii ki insanların dinleyebilmeleri ve beğenmeleri konusunda kaygılar içeren müzik yazma hayatım içinde kendini izleyen özünü kaybetmemiş "hadi bir de bu stilde yazayım" dememiş olan müzikler yazmaya çalışırım.

Atatürk donemi müzik devrimini sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz?

Devrim tamamlanamadığı için bu sorunuzu eksik cevaplayacağım. Yapılan iş, planlı programlı (Ata′dan sonra programsız) Çağdaş Türk Sanatını oluşturmak amacındaydı. Bugün ben eksik bilgiye sahipsem bu devrim tamamlanamadığı için olmuştur. Buradaki BEN hepimiz – Ulusumuzdur.

Makam müziği tekniğini veya bazı özelliklerini ne biçimde kullanıyorsunuz? Böyle bir uygulama ulusal müzik oluşturmada etkin bir rol oynayabilir mi?

Ben makamsal müzik yazdığımı sanmıyorum. Çünkü makamları iyi bilmediğimi biliyorum. Ama modal eksenleri kullanmayı ön planda düşünüyorum. Makamları kullanarak eser yaratma ulusal müzik karakteri ( ya da dönemi) oluşturma planlı –programlı bir eğitim sistemi içinde etkin bir rol oynayabilirdi. İlk Türk bestecilerinin bir çoğu (Şimdi Çağdaş etkileri – teknikleri deneyenler dahil) makamlara bağlı müzikler ürettiler. Modal (Türküler) eksenlere bağlı bir çok çok-seslendirilmiş koro ve Solo (Çalgı dahil) için eser ürettiler. Ama bu çerçevede müzikler yazmayı öğrencilerine telkin etmediler. Bu anlayış devam edemedi.

Gelecek projelerinizden söz eder misiniz?

Yıllar önce yazdığım oda müziği ve Orkestra eserlerimi Bilgisayar ortamına aktararak Özel ve Devlet orkestra ve gruplarında çaldırmak birinci hedefim. Bir Opera projesi üzerinde çalışmaktayım. Kapsamlı bir Tiyatro müziği ve birde "Beyoğlu"nu konu alan bir müzikal düşünmekteyim.

Çağdaş Türk müziğinin ilerlemesi konusunda dinleyicilere ve öğrencilere neler önerirdiniz?

Dinleyenlere; Seçici olmalarını, bu tür müzik dinledikleri için bu tür müzikleri yazmanın çok zor olmadığını bilmelerini. Dünyadaki bestecilerin eserlerini takip etmelerini. Bestecilere de; Moda diye bu kolay yola sapmamalarını tavsiye ederim.

Sizi ve müzikal dilinizi en iyi şekilde tanıtacağına inandığınız eserler hangileridir, bize örnek verir misiniz?

15 yaşlarında yazdığım Piyano yapıtlarımı, Yaylı Çalgılar Kuarteti’mi, Üfleme Çalgılar Beşli’mi, En son yazdığım ve halen sergilenen "Guguk Kuşu" bale müziklerimi söyleyebilirim. Bu müzikler benim yaratmadaki değişimimi ve gelişimimi rahatlıkla sergilemektedirler.